Tarihi dokusu ve doğal güzellikleri ile Akdeniz'in incisidir Antalya...
Bir zamanlar Anadolu'da yaşayan ve Anadolu kültürüne biçim veren ilk kavimlerin bölgesi. Bugün deniz, güneş, tarih ve doğanın bir uyum içinde bütünleştiği Antalya Türk Rivierası olarak anılıyor.
Bergama Kralı II. Attalos akıncılarına "Gidin bana yeryüzünün cennetini bulun" der. Akıncılar kralın bu emriyle yola çıkıp diyar diyar dolaşır ve sonunda Antalya'nın bulunduğu yere geldiklerinde, karşılarındaki eşsiz güzelliğe bakarak "Cenneti bulduk" derler. Siz de cenneti bulmak ister misiniz?
Nereleri Gezelim?
Bir liman kenti olarak kullanılan Olimpos'u gezebilirsiniz. Birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe olarak anılan yükseltinin güney yamacından devamlı olarak alev çıkar. Yamaçtan çıkan bu doğal gaz nedeniyle burası "Yanartaş-Çıralı" olarak tanınır. Antalya'daki en iyi korunmuş tarihi yapılardan olan Hadrian Kapısı, eski dönemlerde işaretleşmeyi sağlayan Hıdırlık Kulesi, Antalya'daki ilk islami yapılarından olan Yivli Minare görülmesi gereken yerlerden biridir. En eski tiyatrolardan biri olan Aspendos'u da unutmamak lazım. 2000 yıllık Aspendos antik tiyatrosunun sunduğu olağan üstü akustik, Antalya'nın doğal güzellikleri ve beraberinde sanatın dil, din, ırk ve sınır tanımayan yapısı ile her yıl düzenlenen Aspendos Opera ve Bale Festivaline denk gelirseniz, kaçırmamanızı tavsiye ederiz.
Bütün bu doğal güzelliklerin arasında Antalya'da özellikle Belek, sahip olduğu uluslararası standarttaki birçok golf sahasıyla Avrupa'nın en büyük golf merkezi olma yolunda hızla ilerlemektedir. Gece hayatını seviyorsanız Antalya geceleri renkli geçer. Kaleiçi'ndeki yan yana sıralanan bar ve kafeler değişik eğlence alternatifleri sunar. Hareketli geçen bir günün yorgunluğunu atmak için yapabileceğiniz en iyi şey, akşam serinliğinde Kaleiçi kafelerinde oturup soğuk bir şeyler içmek olabilir.